dalmak

dalmak
ныря́ть
* * *
-e
1) нырну́ть, [бы́стро] погрузи́ться

denize dalmak — нырну́ть в мо́ре

suya dalmak — погрузи́ться в во́ду

2) [бы́стро] войти́; прони́кнуть; вто́ргнуться (куда-л.)

biletsiz sinemaya dalıvermiş — он без биле́та бы́стренько шмы́гнул в кинотеа́тр

3) перен., погрузи́ться, уйти́ с голово́й

düşünceye dalmak — погрузи́ться в разду́мье

eğlenceye dalmak — предава́ться развлече́ниям, вовсю́ весели́ться

işe dalmak — уйти́ с голово́й в рабо́ту

kitaba dalmak — погрузи́ться в чте́ние кни́ги

lâkırdıya dalmak — увле́чься бесе́дой / болтовнёй

4) забы́ться; задрема́ть; вздремну́ть
5) впада́ть в забытьё (о больном)

bazı kendine geliyor, bazı defa da dalıyor — [он] то прихо́дит в себя́, то опя́ть теря́ет созна́ние

••
- dalıp gitmek

Türkçe-rusça sözlük. 2013.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Полезное


Смотреть что такое "dalmak" в других словарях:

  • dalmak — e, ar 1) Suyun içine bütün vücuduyla ve hızla girmek Oğlanlar denize dalıp tekneyi sağdan soldan, arkadan önden itmeyi denediler. H. Taner 2) nsz Bir yerin içine girmek İkisi uçar gibi kapısında koca bir telefon çanı asılı dükkândan içeri… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dalmak — böcek sokması …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • tefekküre dalmak — derin düşünmek, düşünceye dalmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • uykuya dalmak — uyumaya başlamak ... bir an evvel eve yetişmek ve esvaplarını çıkarmadan yüzükoyun yere atılıp rüyasız bir uykuya dalmak istiyordu. Y. K. Karaosmanoğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • derin uykuya dalmak — rahat, derin bir biçimde uyumak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ebedî uykuya dalmak — ölmek Bu mezarda iki harp ve aile kahramanı ebedî uykusuna dalmıştı. A. Gündüz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • esrara dalmak — sırlara gömülmek Sular büsbütün kararınca Boğaz ın hayatı da büsbütün esrara dalar. A. Ş. Hisar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gaflet uykusuna dalmak (veya yatmak) — dalgınlıktan ileri gelen uyuşukluk içinde olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hülyaya dalmak — hayal kurmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • seyre dalmak — bir şeye kendini vererek bakmak Sanki Rumeli baştan başa bir arena idi ve Avrupa siyaset adamları da birer Roma imparatoru gibi mermerden localarına kurulmuşlar, oradaki olumlu güreşleri seyre dalmışlardı. Y. K. Karaosmanoğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • âleme dalmak — 1) çevre ile ilgisini kesip iç dünyasına kapanmak Hayalperest kendi âlemine dalmışken uyanmasına imkân yoktur. S. F. Abasıyanık 2) eğlenceye, zevküsefaya kapılmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük


Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»